Suçu kendi nefsinde değil penisin de yani ona taktığı isim olan ‘Oscar’ da arayan ve onu kesmeye kalkan Adem'in hikayesi var karşımızda.İntihar teşebbüsü sayılır tabii bu da bir nevi , o yüzden akıl hastanesine kaldırılır.Burada simetri hastası bir psikolog olan Nazım la erkeklerin başının belası olan 'Oscar’ hakkında konuşurlar.Pek güzel bir film olmasa da enteresan tespitleri var.Mesela Oscar olmazsa dünyaya barış gelir gibi.Erkek olmanın aslında zor kısımları anlatılıyor.Bir an acımadım değil karşı cinse bu yüzden.Neler çekiyorlarmış meğer.Adem'in hikayesini dinlerken çocukluktan yetişkinliğe erkeğin cinsel organı ile imtihanı anlatılıyor.Bu arada psikolog kendi hayatında bazı değişikliklere gidiyor tabii Adem'i dinlerken.Bu hasta doktor ilişkisi onu de etkiliyor.Erkeklerin erkek olma,kıskançlık,aşk,sex,pişmanlık gibi aşamaları tek tek anlatılıyor.Suç başlarda bilinçaltına,erkekliklerinin hayat boyu kıyaslanmasına yani yaradılışa atılıyor.Ama o kendini güçlü hissetme evresinden sonra aslında yaptıklarının pek de bir işe yaramadığını anladığı an yani aslında doyum noktasına ulaştıktan sonra kaybettikleri kalıyorlar işte elinde.
Erkeklerin daha doğmadan sperm savaşı ile kıyaslamaların başladığını iddia ettiği bir bölüm vardı mesela sanki kadınları başka şekilde dünyaya geliyormuş gibi.Çok salakça bir sperm savaşı sahnesi vardı , hatta arada gezi olaylarına gönderme yapmaları bile kurtarmıyor o kadar söyleyeyim.Ama gel gör ki Adem'in Oscar la yüzleşme sahnesi çok iyiydi.Psikologun ego.süper ego ve id kafası mantıklı değildi ama komikti.Son olarak bir de Adem'in babasının ’ oğlum o sünnetlidir neden gavur ismi taktın.Oscar da neymiş 'demesi komikti.İzlenilebilir ama çok şey vaat etmeyen bir film işte…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder