29 Mart 2016 Salı

İçimdeki Ses


İşin içinde Engin Günaydın olur da izlenmez mi hiç bu film ? Oyunculuğu zaten takdire şayan bir adam bir  de Vavien gibi harika bir filmi varken ümitle başladım izlemeye.Şahsen Vavien tarzı bir film beklemedim filmin fragmanını görünce ama aynı kalemden çıkınca insan bir benzerlik arıyor.Tek benzer yanı Engin Günaydın iyi bir gözlemci olduğu.Akla gelemeyecek yada önemsenmeyecek ayrıntılara öyle güzel yer vermiş ki..Hoş film kızın ona neden aşık olduğuna bir türlü anlam verememesi uğruna yapılmış ve buna bağdaştırmadan da bitti.Bunun da altını dolduracak bir şeylere yer verseydi süper film olacakmış.Ama yine de annesi , arkadaşları ve güzel bir kızla çirkin bir adam ne yaparı çok güzel anlatmış.Yalnız tek takıldığım yer Engin Günaydın’ın karakterinin feminen yapısıydı.Kız kirpiklerin güzel dedi diye bir anda kirpik bakımına girişmesi,telefonla kızla konuşurken ergen kız hallerini takınması yada kızı serserilerin elinden Zeki Müren taktiği ile kurtarması falan kafada muallak bir hal bırakıyor.Her şeye rağmen eğlenceli bir film tavsiye ederim.

Konusu ;
Selim dizi senaristidir ama tabii gönlünde yatan film senaryosu yazmaktır.Öz güven eksikliği yüzünden kendini çirkin ve hiç bir yönüyle beğenilmeyecek biri olarak görmektedir.Yalnızlıktan iyice bunaldığı bir zaman da Umre den dönen annesine yanına taşınmasını teklif eder.İçkiyi bırakıp,sağlıklı beslenecek ve annesi ile huzurlu bir hayat yaşayacaktır planlarına göre.Şans bu ya yeni başladığı spor salonunda tanıştığı Ayşıl sebebini bilmediği bir şekilde kendisine aşık olur.Sürekli olarak durumu sorgular ve bir türlü anlam veremez duruma.Ayşıl ise Selim’in annesi ile tanışır ve kendini ona beğendirmek için deli gibi uğraşır.Selim , annesi ve Ayşıl’ın gittikçe birbirlerine bağlanmasına ve Ayşıl’ın annesine benzemesinden rahatsız olmaya başlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder