Bir Reha Erdem filmi olan ‘Jin’ tam anlamıyla istenileni anlatamadıysa da güzel denebilecek bir film olmuş.Örgütten kaçıp dağlarda bir başına , anladığım kadarıyla ailesinin yanına dönmeye çalışıyor.Kürtçe konuşurken alt yazı olmadığı için filmin bu kısımları anlaşılmıyor.Dağdan inip herhangi bir köye varmaya çalışır ama yoldaki herkesin bir şekilde sapık çıkması işlerin pek yolunda gitmesini sağlamaz.Filmin en abartılı yeri buydu.Neredeyse herkes kızı yalnız görünce göz koyuyor.Özellikle dışarıdan çatışma sesleri gelirken , nezarethanede yaşlı bir adam da olmasına rağmen başka bir adamın gelip kızı taciz etmesi çok saçma olmuş.
Filmin açılış sahnesini görünce çok durağan bir film olacak diye üzülmüştüm , çünkü böylesine sağlam bir konu harcanmamalıydı.Ama meğer anlatılmak istenen bu sessiz ve güzel doğayı bozan silah ve bomba seslerini bir anda patlamasıyla anlaşıldı.Meğer biz terör olaylarında sadece insanlara değil doğaya da epey zarar vermişiz.
Jin'i oynayan Deniz Hasgüler iyi iş çıkarmış ama aksan rezaletti.Kürtçe konuşmalarında bu kadar düz konuşmasaymış daha iyi olurdu.Türkçesinin de bu kadar düzgün olması daha da beter hale getirmiş.Yalnız olduğu yani konuşmadığı sahneler bence daha iyi bu yüzden.Film boyunca gördüğü hayvanları görünce , yok artık ne alaka falan diyordum.Meğer filmin sonunu görmek lazımmış , sürpriz oradaymış.Uzun lafın kısası ; Reha Erdem bir gerillanın hikayesini anlatmaya çalışmış.Fakat ortaya bir kız yalnız başına ne kadar idare edebilir ve biraz da doğanın nasıl içine ettiğimiz olmuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder