25 Mart 2016 Cuma

Nightcrawler


Jake Gyllenhaal, ‘Louis Bloom’ karakteriyle resmen harika bir oyunculuk çıkarmış.Bu adamı severdim ama bu filmde resmen hayran kaldım.Oscar’a aday filmleri izlemeye çalışıyorum şu sıralar ve şu ana kadar izlediğim filmlerdeki oyuncular arasında açık ara en iyisi yani en güçlü aday.Hani naif görünen ama bakışlarında , yüzünde garip bi sinsilik hissedersin ya bir insanda ve bu yüzden uzak durmayı tercih edersin.İşte öyle bir karakter ve yüzündeki o ifade ile ki belli ki rol için de kilo vermiş Jake Gyllenhaal resmen döktürmüş.
Harika bir senaryo ve kurguya sahip film ayrıca.Haberciliğin ne kadar zor bir meslek olabileceğini ama aynı zamanda haber değeri taşıyan şeylerin insani duyguların önüne geçmesinin de nasıl bir vahşet yaratabileceğini gözler önüne seriyor.Özellikle filmin sonundaki haber yapmaya çalıştığı olayda sadece büyük bir haber yaratmaya çalışması ve insanları hiç umursamaması dehşet vericiydi.
Konusu ;
Louis hırsızlık yapıp çaldığı malları satarak geçinen bir adamdır.Bunu yaparken de insanlara zarar vermekten kaçınmaz.Bir gece yaşanan silahlı bir soygunun olay yerini görür ve tv haberi yapan adam dikkatini çeker.Onunla çalışmak ve işi öğrenmek istediğini söyler ama reddedilir.Kendisine bir kamera alıp yalnız çalışmaya karar verir.Çektiği bir olayın görüntüsünü sabah haberlerine satınca işe daha fazla odaklanır.Şehrin yollarını iyi bilen bir genci yanında işe alır ve beraber geceleri polis telsizi dinleyerek haber peşine düşerler.Gittiği olay yerlerine polisten önce varırsa eğer olay yerini haber değeri taşıyacak şekilde değiştirmekten ve gizlice görüntü almaktan da korkmaz.Yaşanılan kazaları , çıkan olayları sadece haber gözüyle gözlemler.Bu uğurda yaptığı şeylerin insanlara zarar verip vermemesi umurunda bile olmaz ; çünkü o sadece yükselmenin peşindedir.Sakın es geçmeyin mutlaka izleyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder