Queen

Hayatı boyunca ailesinin sözünden çıkmamış , daha sonra da nişanlısı ne derse ona uymuş ezik kızımız ; düğününe 2 gün kala nişanlısı tarafından terk edilir.Yine de ezikliğin verdiği durum nedeniyle yalvarır sevdiğine onu terk etmesin diye.Tabii sevgilisi gidip Londra da gözü açıldığından kızı beğenmez artık pisss.Lalet herifi valla film sırasında elime verseler döverdim.Neyse sonra  kızımız kafasını dinlemek için hazır balayı da planlanmışken tatile çıkmaya karar verir.Önce balayı planı gereği kendi hayali olan Paris'e gider.Başlarda saf saf dolaşırken otelde çalışanlarından birisi ile arkadaş olur ve hayatın tadını çıkarmaya başlar sonunda.Eğlencenin,gençliğinin ve kadınlığının az da olsa farkına varır ama netice de muhafazakar bir kesimde büyümüştür ayak uydurmakta zorlanır.Balayı planında bir sonraki durak damadın hayali olan Amsterdamdır.Otelde ki arkadaşı ona Hostel da yer ayırır ve başka bir yer bulamayınca 3 erkekle aynı odada kalmak zorunda kalır.Zamanla onlara da güvenir ve arkadaş olurlar.Tabii bu arada nişanlısı kızı arar her yerde,ona geri dönmek istemektedir.Neyse filmin sonunu söylemeyeyim ama bir özgürlük ve hayatın tadını çıkarma hikayesidir,kaçırmayın derim.Müzikleri de çok güzel bu arada..