20 Mart 2016 Pazar

Vivah


Hayatım boyunca en nefret ettiğim şeylerden birisi de görücü usulü evliliktir.Bu film de hikaye ailelerin gençleri tanıştırması ve beraber konuştukları bir kaç cümle ile  evlenmeyi kabul eden gençleri dövme hissi vererek başlıyor.Aileler fikirlerini alıyor ama sadece resmini görüp bir kaç saat gördüğü birisiyle evlenmeye kalkmak bu tam cahil  cesareti.Yetiştirilme tarzıyla alakalı belki ama neyse.
Hikaye sonra öyle bir hal alıyor ki vay anam vay.Aileler görüşmeye geldiklerinde nişanı takıp geri dönüyorlar ve 6 ay sonra düğün kararı alınıyor.Bu arada ailecek görüşüyorlar,sonra gençler telefonda görüşmeye devam ediyor.Kızımız bu arada küçükken ailesini kaybetmiş ona amcası bakıyor.Ama yengesi onu kendi kızından daha güzel diye hiç sevmiyor.Düğüne iki gün kala gelinin evinde yangın çıkıyor ve kızımız kardeşini kurtarmak için kendini feda ediyor.Fena halde yanıyor ve doktor aileye durumun kötü olduğunu ve bu durumdaki bir insanı ailesi bile zor kabullenir değil ki yabancı biri diyor.Damat evine haber gidiyor tabii gelmeyin diye.Ama heyhat aile ve damat kıza öyle bir sahip çıkıyor ki görmeniz lazım.O bizim gelinimiz değil kızımızdır diyorlar.Damat sevdiğimden vazgeçmem diyor kız ameliyata girmeden onu evlenmeye ikna ediyor.Hindistan da kız çocuklarına pek değer verilmediği için bunu vurgulamaya ve insanları bilinçlendirmeye de çalışmışlar ama eski de olsa bu tarz evlenme şekillerinin de korunması gerektiğini vurgulamadan da edememişler.Filmin sırf yarım saati için değer izlemeye her ne kadar sonunu söylemiş olsam da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder