Jane Austen’ın en harika kitabı olan ve uyarlanmasaydı ayıp olurdu.Ama böyle bir eseri insan kıyıp da izleyemiyor ya mahvedilmişse diye.Bir de oyuncuları görünce açıkçası pek hayal ettiğim tipler olmadığı için izlememiştim.Sonunda filminde ana teması olan ön yargımı kırdım ve izledim.Tam bir görsellik harikası çıktı yapım.Şahsen oyuncuları pek sevemedim ama öyle güzel kareler var ki hayran olmamak elde değil.Ama o delice yağan yağmurun altında Mr.Darcy’nin aşkını ilan etmesi ve çaresizce tepki beklemesi.Lizzie’in bütün nefretine ve kızgınlığına rağmen Mr.Darcy’e bakışı oyyyyy.Tek bir hareketle yada sözle çözülebilecek haldeyken kendini tutması.Nasıl etkili ve gerçekçi bir sahnedir.Resmen dibine kadar hissettiriyorlar insana.Sırf bu sahne için bile izlenir bu film.Ben de filmin hayranları arasında yerimi aldım ve bir arkadaşımın da dediği gibi aşk da gurur olmalı biraz bee.
Konusu ;
Bayan Bennet birbirinden güzel beş kızını da evlendirmek için çabalamaktadır.Tüm kızları da onunla aynı fikirdedir ama Elizabeth ne olursa olsun aşk evliliği yapmak istemektedir.Bir gün yakınlarındaki bir çiftliğe zengin ve bekar bir adamın taşınacağını öğrenirler.Bayan Bennet kızlarından birini beğenmesini umar.Taşınan Mr.Bingley en büyük kız olan Jane’a aşık olur.Ama kız kardeşi ve arkadaşı Mr.Darcy bu durumdan pek hoşnut değildir.Elizabeth ablasının mutluluğunun Mr.Darcy tarafından engellendiğini duyunca çok sinirlenir ve bu adamdan nefret etmeye başlar.Ama ortaya çıkan bazı durumlar onları karşı karşıya getirmeye devam eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder