Zamanda yolculuk konusunda yapılmış bir film daha ama romantik , iyi diyaloglar ve zekice yazılmış bir yolculuk hikayesiyle.Senaryosu sebebiyle sevdiğim bir yapım oldu açıkçası.Karakterin hastamı olduğunu yoksa gerçekten gelecekten mi geldiğini filmin sonuna kadar anlayamamak da güzeldi.Aslında bir yanım sürekli yok yaa çok mantıklı kesin zaman yolcusu bu adam diyor ama diğer yanım başıma gelse ben de kız gibi inanmam ne alaka deyip durdu.Tabii hangisi olduğunu izleyip görün derim çünkü film boyunca kararınız değişecek.Vincent D'Onofrio da kendini sevdiriyor filmde , ne çok yakışıklı nede karizmatik ama rol için güzel seçim olmuş.Bence izlemelisiniz en azından sonuna kadar gizemini koruduğu için (Uzay yolcusu yada hastalıkla ilgili değil başka bir detay bu kadarcık spoiler olsun ama ).
Konusu ;
Ruby bir çok başarısız ilişkinin sonunda parkta tanıştığı Sam ile yakınlaşır.Bir anda başlayan ilişkileri Ruby’nin kontrolü dışında hızlı ilerler.Sam ile birlikte yaşamaya başlar ama ilişki hızlı başlamış olsa da umursamaz çünkü mutludur.Bir süre sonra Sam da bazı durumlar dikkatini çekmeye başlar.Arada dalıp gitmesi ve ailesi hakkında yalan söylediğini yakalaması onu huzursuz eder.Sonunda Sam’in sürekli bir kızın resmini çizip durduğu bir defter bulur ve aldatıldığını düşünür.Ama Sam defterdeki resim ve hayatı hakkındaki gerçekleri anlattığında çok şaşırır.Sam zaman yolcusu olduğunu ve gelecekten geldiğini söyler.Yaşadığı zamandan kaçmak zorunda kaldığını ve onun resmini bir antika dükkanında bulduğu için beğenip geldiğini iddia eder.Ruby başlarda bunu fantezi olarak algılar ve oyuna devam eder ama Sam başka insanlara karşı da garip haller sergileyince şüphelenmeye başlar.Aralarındakinin bir oyun değil , Sam’in hasta olduğu için bunları uydurduğunu düşünmeye başlar.Sam ise Ruby’e anlattıklarına inandırmaya çalışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder