Filmde bomba sahneler vardı yalnız,ayrı ayrı
bayıldım.Öğle güzel detaylar vardı ki hangi birini anlatayım.Mesela ; bir
sahne de anarşist bir adam ve kadın öpüşürmüş gibi yaparlar ve insanlar gidince
duvara yazı yazmaya başlarlar.Adam ‘boya bitti yine anarşistler imla
bilmiyor diyecekler’ der.Birinde de Jim bir mekanda kadının biriyle karşılaşır
ve kadın hiç durmadan konuşur.Kadın hayatında ki adamları nasıl aldatıp,terk
ettiğini anlatır ama hiç nefes almadan.Jim hem onu dinler hem de gelen geçenle
selamlaşır,kadın bu duruma alışıkmış gibi hiç duraksamaz ve konuşmaya devam
eder.Jim’in Catherine sevme şekli de ayrı bir hoştu hani demeden
geçmeyeyim
Konusu ;
Jules okumak için Fransa’ya gelen bir
Almandır.Jim ile tanışır ve çok iyi arkadaş olurlar.Sürekli beraber vakit
geçirirler.Bir gün bir heykel resmi görürler ve heykelde ki kadın silüetinin
gülüşü onları büyüler.Hemen yola çıkıp gidip heykeli görürler.Catherine ile
tanıştıkların da onun gülüşünü beğendikleri heykele benzetirler.İki arkadaş da
ondan etkilenir ama Jules samimiyetini ilerletir.Jim’i de uyarır ona karşı bir
şeyler hissetmemesi için.Beraber gezip eğlenmeye başlarlar ve Jim ondan
etkilenmeden duramaz.Jules ve Catherine evlenirler ve bir kızları olacaktır.Ama
savaş çıkar ve Jules kendi ülkesi adına,Jim de kendi ülkesi adına savaşa
katılır.En büyük korkuları birbirlerini öldürmektir.Savaş biter ve ikisi de sağ
döner.Yıllar sonra tekrar görüşme kararı alırlar ve Jules, Jim’i evlerine davet
eder.Jim arkadaşlarının evliliklerinde bir sorun olduğunu anlar.Catherine başka
bir adamla evlenmek istiyordur ve Jules onu terk etmesini istemiyordur.Jules
arkadaşının Catherine den hoşlandığının farkındadır ve ondan kendini
tutmamasının ister.Catherine yeter ki beni ve kızımı terk etmesin,istersen
onunla birlikte olabilir hatta evlenebilirsin der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder