Filmi öven kadar yerin dibine sokan da var şimdiden söyleyeyim.Şahsen ben pek de abartıldığı kadar güzel bulamadım.IMDb puanı fazla abartılmış.Black Swan filmine benzetenler hatta Fletcher karakterini House M.D benzetenler olmuş ki bunlara da pek katılamayacağım ne yazık ki.J.K.Simmons'un oyunculuğu haricinde değerlendirmeye değecek bir oyuncu da yoktu.Miles Teller'ı pek beğenmedim açıkçası.Fletcher'in davulcuları istediği hızda çalması için zorladığı sahne pek de etkileyici değildi.Son bölümde Flitcher'ın attığı kazık süperdi yalnız ona sözüm yok.Andrew'ın da son sahnede yaptığı solo intikam ilk çaldığında kabul edilebilir ama sonra orkestrayı ele geçirip devam etmesi hiç inandırıcı değil.Yetenek avcılarının geldiği bir konserde sanki sadece onu dinlemeye gelmişler gibi davranamazsın, kim izin verir la buna.Fletcher izin vermek zorunda kalmış gibi gösteriliyor ama yemez kusura bakmasın orası da biraz saçma olmuş.Haa bir de "yeteneğin yoksa kendini bir rock grubunda çalarken bulursun.“ lafı da biraz ağır olmuş yaa neyse…
Konusu ;
Sadece iyilerin yer aldığı diye lanse edilen bir konservatuvar da okuyan Andrew , zor beğenen bir caz ustası tarafından orkestrası için seçilir.Yedek olarak girdiği orkestrada baş davulcu olur ama Orkestra şefi Fletcher tarafından sürekli sınanır.Deli gibi çalışıp en iyi olmaya çalışır.Fletcher da bütün zorlamalarına rağmen bırakmayan kişiyi aradığı için ekibindeki herkesle uğraşır.Andrew bu uğurda hoşlandığı kızla görüşmeyi bile keser ve kendini davul çalmaya adar.Kendini ne kadar zorlasa da Fletcher'a bir türlü beğendiremez.İzlenilebilir bir film ve söylemeden geçmeyeyim sondaki Whiplash solosu müthiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder