14 Nisan 2016 Perşembe

The Fall


Bu zamana kadar izlemediğime inanamıyorum.Nasıl kaçırmışım ben bu filmi yaaaa.Böyle sevimli bir kız çocuğu olamaz.O mimiklere hayran olmamak elde değil.Bu kızı evlatlık olarak bana versinler.Zaten anlatılan da bir masal olunca siz düşünün gelecek görüntüleri.Kostümler ve harika bir görsel şölen sunmuşlar.Hint filmi izleyen herkesin hemen fark ettiği mekanlar tam da masala eşlik etmelik olmuş.Filmin ikinci yarısı zaten Hindistan da geçiyor gibi.Bunu bilmeden izlemiştim ve görünce çok hoşuma gitti.Ama bir masala eşlik edebilecek güzellikte daha bir çok mekanda çekim yapılmış.Semazen sahnesi ve yerlilerin olduğu sahne muhteşemdi.Bir  de öldürülen bir adamın her darbede vücudundan çıkan kuşlar vardı ki..Daha bir çok enteresan ve etkileyici sahnesi var.Anlatılan masal belki çok ahım şahım değildi ama görsellik ve küçük ayrıntılarla harika bir hal alıyor.Bence kaçırmadan izleyin.
Konusu ;
Alexandria kolu kırıldığı için hastane de yatmaktadır.Hastanede kaldığı süre boyunca kendini eğlendirecek şeyler bulmaya çalışır.Bir gün köprüden düşen atı kurtarmak için peşinden atlayıp yaralanan Roy getirilir hastaneye.Roy bir figürandır ve bir başrol oyuncusu için sevgilisi tarafından terk edilmiştir.O yüzden herkes onun intihar ettiğini düşünür.Alexandria hastanedeki hemşirelerden birine bir not atar camdan ve not yanlışlıkla Roy’un eline geçer.Alexandria notu almak için onun kaldığı odaya girer ve tanışırlar.Roy ona bir masal anlatmayı teklif eder ve kafasından uydurduğu bir hikaye anlatmaya başlar.Asıl amacı yürüyemediği için ulaşamadığı ilaçlara bu küçük kız sayesinde ulaşmaktır.Her gün masalın devamını anlatmaya devam eder karşılığında ona istediği ilaçları getirmesini ister.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder