12 Mayıs 2016 Perşembe

Brooklyn


Bu filmi en çok kostümleri için sevdiğimi düşündüm izlerken ama sonu o kadar anlamlı ve güzel bitti ki , benim için ayrı bir yeri de var artık.Kendi geleceği için ailesinden ayrılıp başka bir ülkeye gidip ayakları üstünde durmaya çalışan bir kızın hikayesi.Ailesini ve ülkesini ne kadar özlese de geri dönemeyeceği için katlanmaya çalışan ve sonunda bulduğu aşkla durumu biraz daha kolaylaştırması klasik bir hikaye gibi..Zİyarete geldiğinde başkası ile tanışıp geri döneceğine söz verdiği adam arasında kalması ve sonunda verdiği kararına bayıldım.Özellikle bunu vermesine sebep olan şeyin aslında insanın hayatında ne kadar da etkili yer aldığı ve usandırdığını herkes bilir.Açıkça söylemiyorum ama izleyince hak vereceksiniz eminim.Sadece bu olay değil kaldığı süre boyunca yaşanan her ayrıntıyı düşününce kız kesinlikle haklıydı.Tabii filmin en güzel yanlarından biri de Saoirse Ronan’ın duru güzelliği,duruşu ve harika kostümleri mükemmel taşıdığıydı.Bence bu sade ama anlamlı filmi özellikle bayanlar izlemeli.
Konusu ;
Eillis part time çalıştığı markette kendisi için yeterli parayı kazanamadığı için ablası onun için ABD de bir iş ayarlar.Ülkesini ve ailesini terk edeceği için üzülür ama geleceği için gitmesi gerektiğinin de farkındadır.Bir pansiyona yerleştirilir ve bir mağaza da çalışmaya başlar.Ailesi çok özlediği için başlarda çok mutsuzdur.Ama tanıştığı Tony ile vakit geçirdikçe ,uyum sağlamaya başlar.Birbirlerinden çok etkilenirler ve Tony onu ailesi ile tanıştırır.Aldığı bir haber sonrası Eillis ülkesine gidip gidip 1 ay sonra dönmeye karar verir.Tony girmesini istemez ama kabul etmek zorunda kalır.Eillis arkadaşı,ailesi ve ortamı eskiden daha iyi olunca ABD de ye geri dönüp dönmemek de kararsız kalır.Üstelik tanıştığı Jim ile de iyi anlaşmaktadır ve kendi ülkesinde,tanıdığı insanlarla kalıp kalmamak arasında karar veremez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder