12 Mayıs 2016 Perşembe

Trainwreck


Amy Schumer adını ilk kez duyuyorum vallahi.Daha önce ne oyunculuğunu gördüm ne de yazıp yönettiği bir yapıma denk geldim.Kendi çapında bir komedi anlayışı var belli ki ve bu yönde ilerlemiş hep.Amerika da kendi yazdığı komediler de oynayan bir çok erkek oyuncu var.Onların tarzına alıştı millet tabii kimse garipsemiyor.Ama söz konusu bir kadın olunca hemen Bridget jones’a benzemeye çalışmış , yok efendim bir kadına yakışmayan leş komedi hareketleri gibi yaftalamalar yapılmış.O sindirememe durumunun hemen ortaya çıkması ve kadın erkek hiç fark etmeden yargılayan tavırlarla eleştirmekle kolay olan seçilmiş ne yazık ki.Bir kadının çapkın olması , duygusuz olabileceği yada bağlanmak istememesi üzerine yapılmış bir film.Belki mükemmel değil ama biz de böyle olabiliriz arkadaş her şey insanlar için ayırmayın kadın erkek diye bas bas bağırıyor film.Doğru olan bu olmayabilir ama yadırgıyorsan erkek yapınca da yadırga bir zahmet.Sadece kadına yakışmaz deyip işin içinden çıkma.Gayet basit ve bağlanma korkusu olan bir aşk filmine yapılan yorumları görünce kızdım ve bu yazıyı yazdım kusura bakmayın artık.Sıradan bir konu ama gayet eğlenceli bir yapım izlenilebilir bence.
Konusu ;
Amy babasının sadakatsizliği yüzünden ailesinin dağılmasını umursamamış ve babasının tek eşliliğe inanması gibi kendisi de bu görüşü benimsemiştir.Sırf yanında güzel duruyor diye bir adamla sevgili olmuştur.Ama başkalarıyla da günü birlik ilişkiler yaşamaktadır.Çalışıtığı dergi spor hakkında bir yazı yazmasını ister.Spordan hiç haz etmeyen Amy alabileceği bir terfi yüzünden yazıyı yazmaya karar verir.Sporcuların ünlü doktoru Aaron ile röportaj için buluşur.Başlarda onu ezik biri gibi görse gittikçe iyi anlaşırlar.Amy bir gece onunla birlikte olur ama sürekli yaşadığı ilişkilerden biri zanneder.Ama Aaron durumu ciddiye alır ve onu sevgili olmak için ikna eder.Amy onunla çok mutludur ama aralarında ki durumun nasıl devam edeceğini düşünüp durur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder