12 Mayıs 2016 Perşembe

Liza the Fox Fairy


30 yaşında hiç aşık olmamışsın ve yaşlı bir kadının bakıcılığını yaparak hayatını geçiriyorsun.Okuduğun ucuz aşk romanları ve hayali arkadaşın sayesinde zamanını biraz değerlendiriyorsun ama tabii ki mutsuzsun.Alın işte size Liza’nın bizzat oturup üzüldüğüm hayatı.Hayatını değiştirmek isteyince hayali arkadaşı biraz bozuluyor duruma.Çünkü bu hayali arkadaş aslında bir hayaletmiş ve Liza’ya aşıkmış.Buradan bir romantik dram çıkar diye düşünüyor insan değil mi.Ama bu hayalet Liza’ya yaklaşan,hatta selam bile veren erkekleri tek tek öldürüyor.Kızcağız önce kendisini çirkin sanıyor,sonra uğursuz.Yaşanan absürt olaylar Liza’nın da başına bela oluyor tabii.Adamlardan birine yaptığı yemekler aklıma geldikçe iğreniyorum şahsen.Ama filmin müzikleri aklıma gelince bu durum geçiyor.Şahsen Dance Dance Have A Good Time şarkısına bayıldım.Arada durağan olan ama yinede kendini izlettiren eğlenceli bir film,bence bir şans verin.
Konusu;,
Liza 30 yaşına basmış ve yaşlı bir kadının bakıcılığını yapmaktadır.Hayatı boyunca hiç aşık olmamış ama okuduğu aşk romanları sebebiyle de umudunu kaybetmemiştir.Sadece hayali arkadaşı vardır ve onunla eğlenebilmektedir.Bakıcılıgını yaptığı kadın ölünce kapıda kaldığını düşünür ama kadın evi ve mirasını ona bırakmıştır.Kadının kız kardeşleri durumu kabullenmez ve onu polise şikayet ederler.Polis olayı incelemek için yeni gelen ama biraz tuhaf olan polis Zoltan’ı görevlendirir.Zoltan Liza’nın evine kiracı olarak girer ve onun suçsuz olduğunu düşünmektedir.Ama Liza’nın etrafında sürekli birileri ölmektedir ve bunun nedenini anlamaya çalışır.Ama Liza’nın evde hayali olarak gördüğü adam aslında bir hayalettir ve Zoltan’ın başına bela olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder