12 Mayıs 2016 Perşembe

The Lobster

Özgün bir hikaye ve severek hatta bayılarak izledim.Yalnızlığın suç sayıldığı bir dünyayı anlatan ve insanları eş bulmaya zorlamak gibi ilginç bir konusu var filmin.Eğer 45 gün içinde eşini bulamazsan da hayvana çeviriliyorsun.İyi yönü sana istediğin hayvan olma özgürlüğünü veriyorlar.Güzel ayrıntılarla anlatmışlar filmi ve zorlasalar daha ne çok detay bulabilirlerdi kim bilir.Bunun güzel dizisi olur yalnız , bir tarafta çiftler ve bir tarafta yalnızlar.Tabii ki yalnızları unutmamışlar,onlarda çiftlere karşı savaşıyor.Eşini bulmak için otelde kalmak zorunda kalanlar kaçıp orman da yalnız yaşayanları avlamak için ormana salınıyorlar.Her vurdukları kişi için fazladan bir gün kazanıyorlar.
İşin komik tarafı burada başlıyor işte ; çiftler otelinde eşini bulamayan adamımız gidip yalnızlar ormanında birine aşık oluyor.Ama orada da her türlü ilişki yasak maalesef.Yalnızların lideri olan kadına tabii ki gıcık oldum,böyle bir uyuz olamaz.Colin Farrell’i tebrik etmeden olmaz tabii ; çünkü adam o sakin ve sıradan karakterinin gelgitli hallerinin hakkını vermiş.Bence güzel bir filmdi ve mutlaka izleyin derim.
Konusu;
David karısı ölünce kanunlar gereği kendisine bir eş bulması gerekmektedir.Bu yüzden bir otele yerleştirilir ve burada diğer yalnız insanlardan birini kendisine seçmek zorundandır.45 gün içerisinde birini bulamazsa seçtiği bir hayvana dönüştürülecektir.Otelde insanların neden çift olması gerektiğine dair dersler verilir ve onların istekleri doğrulsun da yaşarlar.David yaklaşmaya çalıştığı kadınlar arasında eş bulamasa da sonunda istemese de acı hissini duymayan bir kadınla eş olmaya çalışır.Kadın onun başarısız olup,köpeğe dönüşen kardeşini öldürünce onu gizlice değişim odasında bir hayvana dönüştürüp kaçar.Ormanda saklanan yalnızlar onu arasına alır ama onlarında kuralları vardır.Kesinlikle cinsel ilişki yasaktır ve her türlü flörtleşmenin cezası vardır.Ama David yalnızlar ormanında bir kadına aşık olur ve bunu gizlemek hiç kolay olmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder