29 Temmuz 2017 Cumartesi

Big Eyes

Filmin gerçek bir hikayeden yola çıkılarak anlatılması güzel ama Tım Burton tarafından çekilince insan bir enteresanlık bekliyor. Ama başka bir yönetmeninde gayet de çekebileceği bir yapım çıkınca ortaya insan şaşırıyor. Film kötü değil, gayet de izlenilebilir bir yapım ama Tım Burton tadı yok daha ne diyeyim. Neyse gelelim oyunculara; Amy Adams çok güzel bir kadın malumunuz ve sarı saçlarıyla yine çok hoştu. Ama oynadığı karakter özgüveni eksik bir tip olduğu için bu güzellik biraz fazla gelmiş. Çirkin ve ezik bir tip olsaydı daha inandırıcı olabilirdi. Dönemin şartları diyelim hadi kadın ressamlar ciddiye alınmıyordu desek onu da veremediler ki filmde kabul edelim durumu. Ama Christoph Waltz kesinlikle çok iyi bir seçim olmuş. O uyanık, yalancı ve çıkarcı karakteri o kadar iyi oynamış ki bayıldım. Filmin en güzel yanı büyük gözlü çocuk resimleriydi tabii ki.. Her birine hayran kaldım, keşke benim olsaaaa…
Konusu;
Margaret ilk kocasından boşanıp, kızını da alıp başka bir şehre taşınır. Burada kendi yaptığı resimleri sokakta satarak geçinmeye çalışır. Ama beklediği ilgiyi göremez bir türlü. Sokakta tanıştığı bir başka ressam Walter ile çok iyi anlaşır ve hemen evlenme kararı alır. Walter kendi resimleriyle beraber Margaret’in yaptığı resimleri de sergilemeye başlar. Bir yanlış anlaşılma sonucu Margaret’ın kendi tarzı olan ‘Büyük Gözlü Çocuk’ tablolarını Walter’ın yaptığını zannederler. Walter da durumu değiştirmek yerine kendi lehine kullanır. Pazarlama dehası ile birlikte Margaret’ı da ikna edip tabloları kendi adıyla satmaya başlar. İşleri çok iyi gittiği için başlarda durumu kabullenen Margaret, gittikçe rahatsız olmaya başlar. Kendi resimleriyle bütün övgü ve ünü Walter’ın alması onu rahatsız etmeye başlar. Margaret kızına ve arkadaşına dahil yalan söylediği için artık bu yalanlara söz vermek ister ama Walter’ın bunu kabul etmesi imkansızdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder