Bir Cem Yılmaz filmi denilince tabii hunharca gülmek istiyor insan. Ama bu biraz vefa yapımı gibi olmuş. Yeşilçam ve o zamanın müzisyenlerine saygı filmi. Sadece onlar yok tabii ki birçok gönderme var filmde. İnsanlar gülmeye odaklandığı için, bu tür ayrıntılar dikkatini çekmiyor başta izlerken. Her ayrıntıyı yakalayabildiyseniz şanslısınız. Ben bazılarını netten okuyunca fark ettim. Filmin eksi yönü 2 saatte ne anlatabiliriz koşuşturması olmuş. Her şeyi koymasalardı da bir iki şeyi tam belirtselerdi keşke. O kadar çok karakter vardı ki filmde insan izlerken yoruluyor.
Arif karakterinin ‘Gora’ filminden bu yana biraz naif bir hal alması pek olmamış. O halı-kilim-travel sloganı ile dolaşan adam gitmiş topluma mesaj verme derdine düşmüş bir adam gelmiş. Hayır asit yağmurunda kör olup gora da bile gözlerini açtıramayan Garavel 1960 larda nasıl ameliyat olup görmeye başladı saçmalığı gibi detaylara çok girmeyeceğim. Çünkü Gora filminde tadımlık gösterilen Erşan Kuneri karakterini bu filmde tanımak güzeldi. Ama en bomba karakter tabii ki Çağlar Çorumlu’nun canlandırdığı ‘Zeki Müren’ idi. Resmen harika oynamış bayıldım. Yeşilçam ustaları için seçilen oyuncu seçimleri de iyiydi.
Filmin gideri var evet ama olur olmaz saçmalıklar eklenmeseydi daha iyi olabilirdi. Hele o sondaki uçak sahnesini görmez olaydık keşke. Aksiyon sahneleri Hollywood tarzında değil de Bollywood tarzında olmuş ne yazık ki. Yine inatla ilk film Gora ile kıyaslayacağım maalesef çünkü en iyisi oydu. Arog da maalesef onun kadar başarılı olamadı. Gora kadar iyi olmasa da izlenilebilir bir yapım, hele piyasa çöp kaynarken.
Konusu;
216 dünyaya arkadaşı Arif’in yanına insan olabilmek için gelir. İzlediği Yeşilçam filmlerinden etkilenir, sevmek ve sevilmek ister. Arif bunun mümkün olmadığını söyler ve onu geri gitmeye ikna etmeye çalışır. Bir robotun dünyaya geldiğini duyan insanlar onu aralarında istemezler. Arif, 216’nın kaçmasına yardım etmeye çalışırken zamanda yolculuğa sebep olur. Kendilerini 1969 yılında bulurlar. 216 zamanın keyfini çıkarmak derdine düşer. Bu arada gördüğü pembe şeker isimli kör kıza aşık olur. Arif geri dönmeye çalışsa da 216 kalmak için elinden geleni yapar. Besim isimli bir iş adamı 216 ile tanışınca kötü giden işlerini onunla yoluna koymaya karar verir. 216 gibi robotlar yapıp satmaya karar verir. Arif , 216’yı adamın elinden kurtarmak ve zamanın akışını bozmadan geri dönebilmek için çabalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder