Bir kadın aldatıldıktan sonra kişisel gelişim adına kendince bir şey yapmaya çalışıp toparlanmaya uğraşır.Ama Klişeler yüzünden yine çareyi başka bir adam da bulması artık çok sıktı.Çivi çiviyi söker kafasından bıktık artık.Üstüne bir de bunun illa ki sonunda zengin bir adam çıkması kadar sinir bozucu bir durum yok.Kadınlar sadece idealist zengin bir koca bulunca mı mutlu olur.Filmin sonunda ben değerliyim,hayat şöyle güzel demeyi biliyorsunuz da sevdiği adam basit bir garson olsa ne olacak acaba.Bak iyi kız oldu kazandı durumu ne kadar salakça yapmayın artık bunu bee.Baş role de koyuyorlar ergenlerin sevdiği oyuncuları,sonra kızlar böyle bir aşk bulma kafasında aranıp duruyor ve sonunda ben niye beyaz atlı prensimi bulamıyorum oluyor sonuç..
Senaryo tamamen sosyal medya da kullanılan klişe ergen sözlerle süslenmiş.Bildiğin arak var kusura bakmasınlar yani.Hikaye çok yaratıcı değildi başta da söylediğim gibi.Mithat Can’ı hiç bir tecrubesi olmamasına rağmen alıp filme koymaları resmen hezimet.Adam o kadar kötü oynamış ki sırf popüleritesinden faydalanmaya çalıştıkları çok belli.Hande ve Şükrü’ye bir şey diyemeyeceğim aynıydılar ve kendilerini zorlayacak bir karakterleri yoktu.Keşke şu filmi aldatılma sonrası kendini arkadaşları ve ailesi sayesinden toparlayabilen bir kız üzerine kursalardı,inanın daha güzel olurdu.Hiç bir yanıyla sevemedim filmi ben bence izlemeyin es geçin.
Konusu ;
Pelin evlenmek üzereyken nişanlısı İlker tarafından aldatılır ve bunu hazmedemez.İlker kendisini affettirip düğünü ertelememesi için uğraşır ama Pelin’i ikna edemez.Pelin arkadaşları ile bu durumu atlatmayı çalışır ama üstesinden gelemez.Tesadüfen tanıştığı Burak ona hayatı ve erkekler konusunda akıl vermeye başlar.Düğün hazırlıkları sırasında fena borca girdiği için ek iş bulmasını da söyler.Pelin de pasta yapmayı sevdiği için sürekli takıldıkları cafede işe girer.Burak da burada müzisyenlik yapmaktadır ve sürekli beraber vakit geçirirler.Aralarında başlayan ilişki Pelin’in kendisini toplamaya çalışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder