Bridget bildiğiniz gibi ; hala şaşkın,sakar,komik ve
bekar..Büyük aşkı Bay Darcy’i işine düşkünlüğü yüzünden terk etmiş ve üstünden
yıllar geçmiş.Kariyer deseniz zaten Bridget den bahsediyoruz , eninde sonunda
eline yüzüne bulaştırır.Başlıca çapkınımız Daniel ise ölmüş ki filmin başında
kısa bir cenaze töreninden fazlasını hak ediyordu şapşiğimiz.Hoş onun yerine
gelen Grey’s Anatomy den tanıdığımız aşırı yakışıklı ve karizmatik Patrick Dempsey de fazlasıyla gideri
vardı film boyunca.Yaşı 43 olan Bridget çevresindeki tüm arkadaşlarının evli ve
çocuklu olması durumuna pek sıcak bakmasa da kabullenmek zorunda kalıyor
yalnızlığını yine.
Ama her zaman ki yine şans yüzüne gülüyor ve yakın tarihlerde
yeni tanıştığı Jake ve büyük aşkı Mark ile yatıyor.Sonunda hamile kalıyor ve
tam Bridget’e uygun bir şekilde çocuğunun babasını bilmiyor.DNA testi
yaptırmakdan da korkunca iki adam hamileliğini boyunca ona eşlik ediyor.Her
ikisi de çocuk benimdir inşallah diye diye dolanıyor Bridget’in peşinde.Aşırı ilgili
ve sevecen Jake mi , yoksa işine düşkün olan ama hayatının da aşkı olan Mark
ile mi olmak istediğine karar vermek için uğraşıp duran hamile bir Bridget
düşünün.Bir çok sahnesinde güldüm ve keşke biraz daha uzun olsaymış film.Oyuncuların
yaşlandıkları alenen ortada ve umarım sıradaki film için yine uzun bir ara
vermezler.Bridget’i bilen bilir ama hala izlemediyseniz hemen ilk filmden
başlayarak onunla tanışın,emin olun pişman olmayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder