9 Ekim 2016 Pazar

Les amants du Pont-Neuf

Akıl da bir sürü güzel sahne bırakan bir film daha Leos Carax’tan.. Denis Lavant ve Juliette Binoche ikilisinden harika bir film daha. İzleyen herkesin güzel bir kadının çirkin bir adam da ne buluyor dedirtmeyen ve aralarındaki o büyüyü anlatarak sesimizi çıkarttırmayan bir aşk filmi olmuş. İzlediğimiz her sahnenin klişeden uzak değişik şeyler olması daha da bir sevdiriyor filmi.
Köprü de havai fişekler arasında dans ettikleri sahne harikaydı mesela. Hiç bir şey umursamadan, etrafta kimse yokken içlerinden geldiği gibi delicesine dans ettiler. İçki içip kendilerinden geçip öyle komik güldüler ki izlerken onların bu haline gülmemek ve hayran olmamak elde değil. Böyle bir kadının nasıl olur da böyle bir adama aşık olduğuna anlam veremezsiniz ama aralarındaki kimyayı öyle bir hissettiriyorlar ki inanmayıp ne yapacaksınız. Duvardaki beni unut yazısını gördükten sonra kalan son kurşunla eline ateş etmesi ve kimse bana unutmayı öğretemez demesi gibi bir çok içe işleyen sahne var filmde. Kesinlikle izlenilmesi gereken muazzam bir yapım.
Konusu;
Michele bir ressamdır ve bir gözünü kaybetmek üzeredir. Zengin ailesini terk eder ve sokaklarda yaşamaya başlar. Köprü tadilatta olduğu için üzerinde yaşayan iki adam vardır sadece. Biri başkasını yanlarında istemez ama diğeri yani Alex, görür görmez aşık olur Michele’e. Onlarla beraber kalmaya başlar Michele ve eski hayatını arkasında bırakır. Alex ile birlikte özgürce yaşarlar. Ailesi Michele’in gözünü tedavi ettirmenin bir yolunu bulur ve her yerde onu arar. Etrafa afişler asarlar ama onları gören Alex, Michele’in gitmesinden korktuğu için gizli tutar bu gerçeği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder